Türkiye ekonomisinde katılım bankalarının önemi büyük

Röportaj: Mehmet Erdoğan 2016 yılında 350 milyon avro yurt dışı faaliyetlerinden kaynaklı olmak üzere 1 milyar avro konsolide ciro gerçekleştiren Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi, Türkiye’de sektör liderliğinin yanı sıra Avrupa’da dördüncü...

18 Nisan 2017, 02:24
Türkiye ekonomisinde katılım bankalarının önemi büyük

Röportaj: Mehmet Erdoğan


2016 yılında 350 milyon avro yurt dışı faaliyetlerinden kaynaklı olmak üzere 1 milyar avro konsolide ciro gerçekleştiren Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi, Türkiye’de sektör liderliğinin yanı sıra Avrupa’da dördüncü sırada, dünyada ise yedinci sırada yer alıyor.

Kastamonu Entegre’nin yurt içinde Gebze, Kastamonu, Balıkesir, Samsun, Tarsus ve Adana’da, yurt dışında ise Romanya, Bulgaristan, Rusya ve Bosna-Hersek’te olmak üzere toplam 11 farklı lokasyonda 16 ayrı üretim tesisi bulunuyor. Toplam 94 ülkeye ihracat gerçekleştiren bu büyük yapı, finansal faaliyetlerinde katılım bankacılığıyla da çalışıyor. Şirketin CEO’su Haluk Yıldız ile Kastamonu Entegre’nin hedeflerini, Türkiye’deki katılım bankacılığı sistemi ve şirketlere sağladığı avantajları konuştuk.

27 Nisan - Mayıs 2017 dünyada ve Türkiye’de yaşanan politik ve ekonomik gelişmelere baktığınızda Kastamonu Entegre olarak 2016 yılını nasıl geçirdiniz?

Siyasi gündemi ve küresel ekonomiyi olumsuz yönde etkileyen olaylarla 2016 yılını oldukça zorlayıcı koşullar altında tamamladık. Son bir yılda yaşanan gelişmeler neticesinde sektör yüzde 10 küçülme gösterirken, biz 2016 yılını yüzde 10 büyüme ile kapattık. Geçtiğimiz yılda yenilenebilir enerji alanında gösterdiğimiz faaliyetlerle öne çıktık. İlk kez Adana Fabrikası tesis çatısında kurulan HayatGES-1 Güneş Enerji Santrali ile fabrikanın elektrik ihtiyacını karşılıyoruz. Santral yılda 1 MW enerji üretiyor. Rusya’daki ekonomik krize rağmen, Tataristan Cumhuriyeti Alabuga Özel Ekonomi Bölgesi’ndeki 115 milyon avroluk ikinci MDF hattını devreye aldık. Rusya’da yaklaşık 400 milyon avro yatırım ile hayata geçirilen Alabuga MDF Tesisi, toplam 1 milyon metreküpün üzerinde MDF üretim kapasitesi ve 35 milyon metrekarelik laminat parke üretim kapasitesi ile tek lokasyonda, dünyanın en büyük MDF tesislerinden biri oldu.

Kastamonu Entegre’nin, 2016 yılında piyasaya sunduğu yeni parke serileri “Urban” ve “Boutique”, dekorasyonda şıklık ve estetiği buluşturan renkleriyle ön plana çıktı. Sektördeki en geniş ölçüye sahip ve firesiz kullanım imkânı sağlayan dekoratif parlak yüzeyli “Glossmax High Gloss Levha” ürünü, TSEK Belgesi alan sektöründe ilk ve tek markası oldu. 2016 yılı boyunca Türkiye genelinde binlerce ustaya “Laminat Parke Usta Seminerleri” düzenledik. Laminat parke teorik eğitimleriyle ürünlerin özelliklerine ve kullanım detaylarına dair önemli noktaların da anlatıldığı seminerler kapsamında, uygulamalı eğitim de verildi. Sektörde öncülüğünü yaptığımız seminerlere bu yıl da devam edeceğiz. Kastamonu Entegre olarak Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasında son dönem yatırımlarının ve katma değerli ürün satışındaki artışın etkisiyle 41. sıraya yükseldik. Capital Dergisi’nin “Türkiye’nin Sınır Ötesi Şirketleri” başlıklı araştırmasında; Romanya, Bosna-Hersek ve Rusya’daki iştiraklerimiz, yurt dışındaki en büyük 50 Türk şirketi arasında yer aldı.

Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan ihracatçı firmaları teşvik etmek, ihracatın geliştirilmesi ve sürdürülebilirliğini desteklemek amacıyla 2016 yılında TİM ve Dünya Gazetesi tarafından düzenlenen “İhracatın Yıldızları” yarışmasında, “Yeni Pazar, Pazar Çeşitliliği” kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldük. Sürdürülebilirlik çalışmalarımızı AR-GE alanında gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla kazanıma dönüştürüyoruz. Gerek kendi öz kaynaklarımız kullanarak gerekse TÜBİTAK, SANTEZ ve AB kaynaklarıyla birçok projeyi hayata geçirmekteyiz. Horizon 2020’nin desteklediği Ecobulk Projesi kapsamında yaklaşık 1 milyon lira hibe alan Türkiye’den tek kuruluş olduk. Döngüsel ekonomiye katkıda bulunmayı hedefleyen projede, araştırma kuruluşlarının geliştirdiği teknolojilerle Kastamonu Entegre’nin üreteceği yüksek dayanımlı ürünler, mobilya üreticileri tarafından kullanılacak.

2017 hedefleriniz nelerdir?

Bu yıl yeni yatırım bölgelerin incelenmesi ve fizibilite çalışmalarıyla geçecek. Ayrıca 2016 yılına kadar yatırım yapılan bölgelerdeki mevcut ana müşterilerle olan ticaret hacminin artırılması, yeni müşteriler edinilmesi ve pazar payının geliştirilmesi yönünde çalışmaları da devam edecek. Katma değerli ürün çeşidini ve miktarını artırmak, enerji verimliliği ile sürdürülebilir çevre yönetimi sağlamak amacıyla 2017 yılında 50 milyon avroluk yatırım çalışmaları yapılacak. 2017 yılında büyüme hedefimiz yüzde 5-10 arasında olacak.

Şirketinizin gündeminde yeni yatırımlar var mı?

Bu yıl, Adana MDF Tesisimizde devreye alacağımız ek laminat parke hattında yılda 16 milyon metrekarelik parke üretimi gerçekleşecek. Bu hat 10 milyon avroluk yatırımla kurulacak.




Rusya pazarının en önemli oyuncususunuz ve Tataristan’da üretim yatırımlarınız bulunuyor. Türkiye ile Rusya arasında yaşanan kriz ve bu krizden sonra yaşanan normalleşme süreci bu ülkedeki operasyonlarınızı nasıl etkiledi?

Rusya Federasyonu, Tataristan Cumhuriyeti, Alabuga serbest bölgesinde kurulan fabrikanın ilk üretim hattı 270 milyon avro maliyetle 2014 yılında faaliyete geçti. Yine aynı sahada yaptığımız ikinci MDF yatırımımızın da montajı tamamlanmış olup 2016 yılı Nisan ayında devreye girdi. Alabuga MDF Tesislerimiz tek lokasyonda, dünyanın en büyük MDF tesislerinden biridir. Bu üretim tesisimiz Tataristan’ın başkenti Kazan’da düzenlenen “EKO Lider - 2014” isimli çevre yarışmasında; yağmur suyunun üretimde kullanılması, kendi elektrik ve ısı üretimini sağlayan gaz tribünü, atık su üretim ünitesi gibi çalışmalarından dolayı ahşap panel sektöründe Çevre Dostu Üretim Tesisi Ödülü kazandı. Sahip olduğu FSC, CE, ISO 9001, ISO 14000 kalite belgeleriyle 2015 yılında “Rusya Kalite Lideri” seçilmiştir. Mart 2017’de Rusya Sanayici ve Girişimciler Derneği tarafından düzenlenen yarışmada, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve devlet bakanlarının katıldığı törenle Rusya’nın “En İyi İthal İkame Ürün Proje” ödülü Kastamonu Entegre’nin oldu. Türkiye’de ağaç panel sektöründe yurt dışında yatırım yapan ilk ve tek şirketiz. Bugüne kadarki en büyük yatırımımız olan ve yaklaşık 400 milyon avroya mal olan MDF tesisimiz, Tataristan Cumhuriyeti’nin sağladığı avantajlarla bize güç kazandırdı. Bu yatırım sayesinde Rusya’nın en büyük MDF üreticisi konumuna gelerek MDF ürününde, Rusya’da yüzde 30 pazar payına ulaşacağız. Tataristan yatırımımız, Alabuga Serbest Ekonomi Bölgesi’nin varlığı, konumunun lojistik açıdan çok uygun olması, yeterli ham madde ile enerji kaynaklarının olması büyük önem taşıyor. Rusya Federasyonu ile aramızda geçmişten günümüze taşınan sosyal, kültürel, ekonomik ve dostane ilişkilerin yeniden canlanması, mal ve hizmetler pazarındaki Türk ürünlerinin payını arttırmak için önemli bir fırsat. Bu ülkeyle ikili ilişkilerde birtakım sorunların gündeme geldiği ilk günden itibaren Rusya’daki yatırımlarımızın kısa vadeli ve konjonktürel değil; uzun vadeli, uzun soluklu, karşılıklı fayda ve iş birliği esasına dayalı yatırımlar olduğunu ısrarla vurgulamıştık. Bugün geldiğimiz noktada, Moskova ile mutabakata varılan orta vadeli programın ekonomi, ticaret, enerji, turizm ve beşeri alanlarda önemli yansımaları olacak. 2016-2019 arasını kapsayan programda açıklanan ve üst düzey İş Birliği Konseyi yeniden canlandırılmasıyla, vizesiz rejimin tam teşekküllü olarak tekrar yürürlüğe koyulması gibi maddeler bu noktada anlamlı. Buradaki tecrübemizle, bu bölgeye yatırım yapmak isteyen şirketlere öncülük edecek ve ülkemizin Rusya pazarından daha fazla pay almasına katkıda bulunacağız. St.Petersburg’daki görüşmeler sonucunda mutabakata varılan konuların hayata geçirilmesinin Rusya ile ticari ilişkilerimizin gerçek potansiyeline ulaşabilmesi için önemli katkılar sunacağına inanıyoruz. Hem bölgesel yakınlığımız hem de geçmişten gelen ortak iş yapma kültürümüz bizlere ticarette yeni fırsatlar sunacaktır. Bu noktada, bürokratik tedbir ve teşviklerle Türk iş dünyası ve yatırımcıların Rusya pazarına giriş araçlarının çeşitlendirilmesi de tarife dışı engelleri aşmada bizlere önemli katkılar sağlayacak.

Son dönemde dünyada sermaye azalıyor. Şirketlerin finansman maliyetlerinde bir artış söz konusu mu?

Türk bankacılık sektöründe maliyeti artırabilecek en önemli unsurlar, mevduatın krediye dönüşme oranının yüksekliği, sermaye yeterlilik rasyolarının BDDK kurallarına uygun olması için kârlılığın sürdürülebilirliğidir. Türkiye özelinde, derecelendirme şirketlerinin yatırım yapılabilir ülke statüsünden çıkarması vadelerin kısalmasına neden olabilecektir. Türk lirası cinsinden kredi maliyetleri de FED’in faiz artırmasıyla birlikte gelişmekte olan ülke Merkez Bankalarının politika faizinde reel anlamda alacağı pozisyonlara, TCMB faiz politikasının fiyatlar genel düzeyini stabilize etme hedefine göre şekillenmektedir. Sürdürülebilir büyüme ve kârlılığa sahip, müşteri risklerini dağıtmış, yatırımlarını bölgesel ve küresel olarak yaparak risk konsantrasyonunu dağıtmış, hard currency gelirlerini artırmış şirketler, bu süreçler esnasında, bugüne kadar nispeten daha az maliyetle karşılaşmıştır. Bundan sonraki süreçte de bu şekilde olması ümit ediliyor.

Şirket olarak çalıştığınız finans şirketleri arasında katılım bankası da yer alıyor. Bir katılım bankasıyla çalışmanın avantajları nelerdir?

Katılım bankaları, birikimlerini faizsiz alanda değerlendirmek isteyenler için kuruldu. Aynı zamanda reel sektör, yatırım malı, ham madde ve ticari mal alımlarının finansmanını faize bulaşmak yerine alım satım usulüyle katılım bankalarından sağlayabiliyor. Bu kurumlar ticari bankalara alternatif değil tamamlayıcı görev üstlenmektedirler. Fon sahipleri ile yatırımcıları bir araya getirerek, fon sahiplerinin fonlarının ekonomiye kazandırılmasını ve yeni yatırımların yapılması için olanak sağlıyor.

Katılım bankalarının Türkiye’deki faaliyetlerini ve gelişimlerini, Türkiye ekonomisi ve endüstrisi için nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’deki katılım bankacılığının kurulmasındaki amaç, ekonomiye katılmayan mali değerleri yastık altından çıkararak faizsiz finansman esasları çerçevesinde ekonomiye kazandırmaktır. Katılım bankaları mevcut şartların hakimiyetini sürdürmesi hâlinde büyümesini devam ettirecektir. Nitekim sektör üzerine yapılan araştırmalar da bu beklentiyi doğrulamakta, sektör içinde katılım bankalarının büyümeye devam edecekleri beklentisi hakimiyetini korumaktadır. Ayrıca katılım bankalarından beklentimiz, Körfez sermayesinin Türkiye’ye gelmesine aracılık etmesidir.
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@