Küresel Helal Piyasasına Bütüncül Çözüm: Helal Akreditasyon Kurumu

Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Soylu, küresel çapta helal ürün ve hizmet piyasasına bu alandaki akreditasyon çalışmalarına ve HAK’ın faaliyet kapsamına dair sorularımızı cevapladı.   Türkiye’de helal akreditasyon...

05 Temmuz 2019, 16:11
Küresel Helal Piyasasına Bütüncül Çözüm: Helal Akreditasyon Kurumu
Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Soylu, küresel çapta helal ürün ve hizmet piyasasına bu alandaki akreditasyon çalışmalarına ve HAK’ın faaliyet kapsamına dair sorularımızı cevapladı.

 
Türkiye’de helal akreditasyon hizmeti sunan tek kurum olan Helal Akreditasyon Kurumu’na duyulan ihtiyaçtan HAK’ın kuruluşuna kadar geçen süreçle ilgili neler söyleyeceksiniz?

Helal belgelendirmenin tarihine bakıldığında gayrimüslim nüfusun yoğun olduğu bölgelerde yaşayan Müslümanların dini inançlarına göre tüketimini garanti altına alabilmek için başta gıda sektörü olmak üzere pek çok ürün ve hizmetin belgelendirildiği görülmektedir. Bugün gelinen noktada, helal belgelendirmenin birbiriyle uyumlu olmayan yapısı, ticarette teknik engel yarattığı gibi tüketici güveni oluşturulamamasına da yol açmaktadır. Türkiye’de ise farklı helal belgelendirme sistemleri kapsamında 30’dan fazla belgelendirme firması faaliyet göstermektedir. Bu doğrultuda helal belgelendirme alanında sadece yerelde değil küresel ölçekte de bir düzen getirilebilmesi amacıyla Ticaret Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olarak Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) kurulmuştur. İnşallah, Kurumumuz; teknik, idari ve fiziksel altyapıların tamamlanması ve ikincil mevzuatın hazırlanmasını müteakip dünyanın dört bir yanından akreditasyon taleplerini almaya başlayacaktır.

 
Helal kavramının tanımını bir de sizden dinleyebilir miyiz? Ayrıca kurum olarak bu kavramın kamuoyuna doğru aktarılması ve halkın bilinçlenmesi noktasında ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?

Helal kavramı; İslami anlayışa göre “yasaklanmamış, tüketilmesinde sakınca görülmeyen ve kurallara uygun olan” anlamlarına gelmektedir. Helal ifadesi, kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim’de “tayyib” kavramı ile birlikte kullanılmaktadır. Bu iki kavram birbirinden ayrı düşünülemez. Dolayısıyla tüketilecek olan ürün veya hizmetin insan sağlığına uygun, güvenli ve hijyenik, yani tayyib olması gerekmektedir. Günümüzde helal belgelendirme esasları tüm dünyada kabul gören kalite ve güvenlik standartlarını da içermektedir. Ancak sadece helal belgeli ürünlerin helal, diğerlerinin ise haram olduğu anlamını çıkarmak doğru olmaz. Helal belgelendirme; İslami kurallara uygunluğun yanı sıra hijyen, sağlık, güvenlik ve iyi üretim şartları gibi kriterlere uygunluğun da teyit edildiği bir sistemdir. Bu çerçevede helal belgelendirme, tüketicilere güven sağladığı gibi üreticinin yüksek kalite şartlarını yakalamasına ve dış ticarette de pazara giriş kolaylığı sağlamasına imkân tanımaktadır. HAK olarak 2019 yılı içinde gerekli insan kaynağı ve fiziki altyapımızı tamamlayarak akreditasyon, eğitim ve uluslararası işbirliği faaliyetlerimize başlamayı hedefliyoruz. Helal kavramının farkındalığına yönelik olarak öncelikle belgelendirme kuruluşları ve üreticiler nazarında bilgilendirme ve eğitim faaliyetlerine başlamak istiyoruz. Bir sonraki aşamadaki amacımız ise tüketicilerin helal belgelendirme ve özellikle de HAK tarafından akredite edilmiş belgelere yönelik farkındalığını artırarak bunun bir kalite markası olarak tanınmasına ve kabul görmesine imkân sağlamak olacak. Diğer taraftan geniş katılımlı çalıştaylar düzenlemek de hem strateji hem de farkındalık oluşturmak açısından kullanmak istediğimiz bir diğer yöntem.

 
Sektörel seviyede helal kavramı denildiğinde akıllara ilk olarak gıda ve turizm alanları geliyor. Ancak, tekstilden kozmetiğe kadar geniş kapsamlı bir konudan bahsediyoruz. Bu bağlamda helal kavramının kapsadığı sektörlerle ilgili değerlendirmede bulunmanızı istesek neler söylersiniz?

Sizin de ifade ettiğiniz gibi bugün geldiğimiz noktada helal kavramının, sadece gıda veya turizm alanıyla sınırlı kalmayan oldukça geniş bir sektörel yelpazeyi kapsadığını görüyoruz. Sadece finans hizmetleri bakımından ortada 2 trilyon doların üzerinde ciddi bir piyasa büyüklüğü var. Helal denince ilk akla gelen sektörlerden biri olan gıda sektöründe ise 1 trilyon doların üzerinde bir büyüklükten bahsediyoruz. Finans ve gıda kadar büyük rakamlara şu an için erişmemiş olsa da tekstil, ilaç, kozmetik ve muhtelif hizmet sektörlerinin de helal alanı ile oldukça yoğun bir etkileşim hâlinde olduğunu görüyoruz. Örneğin, tekstil sektörü… Dünyadaki Müslümanların 270 milyar doların üzerinde giyim harcaması var ve bu değerin 2023 yılına gelindiğinde 360 milyar doları aşması öngörülüyor. Hâl böyle olunca doğrudan İslami hassasiyeti olan tüketici grubuna hitap eden sektörel ölçek giderek daha da büyüyor, genel itibarıyla da helal kavramını daha belirgin bir konuma taşıyor. Dünyanın birçok farklı coğrafyasında; gıda, gıda işletmeleri, oteller, tüketim malları, kozmetik, ilaç ve hatta lojistik gibi hizmet sektörlerinde helal alanının nasıl düzenlenebileceğine yönelik girişimler sözkonusu. Ülkeler bu saydığım sektörlerde akreditasyon faaliyetleri yapılabilmesi için standartlar oluşturmaya gayret ediyor. Tüm bu çalışmalar, farklı sektörlerin de helal piyasası ile tanışıp daha evvel aklımıza bile gelmeyecek iş ve yatırım modelleri oluşturduğu bir noktaya taşıyor bizleri.

 
Bir kurumun helal kriterlerine uygunluğu araştırılıp tespit edilirken kullandığı finansman çeşidi de dikkate alınıyor mu? Bu süreci nasıl ilerletiyorsunuz?

Bilindiği üzere Türkiye olarak biz hem İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) hem de onun bünyesinde oluşturulan İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC)’ne üye bir ülkeyiz. Dolayısıyla HAK olarak biz, helal akreditasyon hizmetinde kullanılmak üzere SMIIC’in standartlarını esas alacağız. Bu kapsamda HAK’tan akredite olmak isteyen uygunluk değerlendirme kuruluşlarının uymaları gereken kurallar, SMIIC-2 standardında açıkça belirtilmiştir. Bu standartlarda, uygunluk değerlendirme kuruluşlarının helal belgelendirme faaliyetlerini yürütmeleri için gerekli finansal yönetim yükümlülükleri de tanımlanmıştır. Bu yükümlülükleri de genel hatlarıyla özetlemek gerekirse HAK’a başvuracak kuruluşların uygunluk değerlendirme faaliyetlerinden kaynaklanan önemli finansal riskleri değerlendirmesi ve hizmet verdiği konulardaki işlemler ile faaliyet gösterdiği coğrafi alanlardan kaynaklanan sorumluluklarını kapsayan sigorta gibi uygun finansal düzenlemeleri yapıyor olması gerekecek. HAK’a başvuracak kuruluşlar, finansman durumunu ve gelir kaynaklarını değerlendirmeli, başlangıçta ve devam eden süreçte ticari, finansal veya diğer baskıların tarafsızlığını tehlikeye sokmadığını göstermelidir.

 
HAK ile Türkiye’de faaliyet gösteren katılım bankaları arasında yürütülen çalışmalar var mı? Ya da ne gibi çalışmalar yürütülebilir?

Dünyada yükselen bir eğilim hâline gelen helal olgusunun getirdiği gelişmelere bağlı olarak İslami finans sektörü de küresel ekonomi içerisinde yalnızca bankacılık faaliyetleriyle sınırlı kalmamış, özellikle son 10 yıl içerisinde sermaye piyasaları ve sigorta konularındaki gelişmelerin de dâhil olmasıyla birlikte sektörün piyasa değeri yaklaşık 2,4 trilyon dolara ulaşmıştır. Türkiye’de yaklaşık 35 yıldır faaliyetlerini sürdüren katılım bankalarının 2019 itibarıyla toplam bankacılık sektörü içerisindeki payı, yüzde 5 seviyesinde seyretmektedir. Diğer İİT üyesi ülkelerle karşılaştırıldığında, ülkemizin bu bakımdan henüz istenilen seviyede olmadığını görmekteyiz. Bu kapsamda, İslami finans alanında mevzuata ve uygulamaya yönelik ortaya çıkmış ya da çıkması muhtemel sorun ve ihtiyaçların gündeme getirilmesi, süreçlerin analiz edilmesi, izlenmesi ve değerlendirilmesi suretiyle sektörün ülkemizdeki gelişimini destekleyici dinamik politikalar oluşturulmasına katkı sağlayabilmek amacıyla çalışmalar yürüteceğiz. Bu çalışmalarımız bağlamında İslami finans özelinde faaliyette bulunan yetkili kurum ve kuruluşlar ile yakın zaman içerisinde bir araya gelmeyi planlıyoruz. HAK’ın pek çok hedefi bulunuyor. Bunlardan biri de ihracatın artmasına ve yoğun Müslüman nüfusa sahip ülkeler arasındaki ticaretin gelişimine katkı sunmak.

 
Kurumun bu hedef özelindeki çalışmalarını detaylandırır mısınız?

Dünyadaki 1,8 milyar Müslüman nüfusun tüketim alışkanlıklarına helal belgelendirmesi özelinde bakıldığında gıda, tekstil, eczacılık ürünleri ve kozmetik gibi ürünler ile turizm ve seyahat gibi hizmet sektörlerinin yer aldığı helal ürün ve hizmetler için 2,1 trilyon dolar harcandığını görmekteyiz. Diğer taraftan bahse konu ürün ve hizmetlere finans sektörünün de eklenmesiyle, helal ekonomisi küresel seviyede 4,5 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaşmaktadır. Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerde üretilen ürünlerin “helal” olduğu algısı yüksek olmakla beraber, helal kavramının ürünlerin üretiminden tüketiciye ulaşana kadarki her aşamasında “sağlıklı, hijyenik ve kaliteli” olma özelliklerini de içermesi sebebiyle helal belgesine sahip ürünler sadece Müslüman tüketiciden değil, gayrimüslim tüketiciden de talep görmektedir. Ancak, dünyadaki helal standartlarından bahsedildiğinde her ülkenin farklı uygulamalar ortaya koyduğu görülmektedir. Dünyada helal standartları konusunda ortak bir yaklaşımın olmaması; helal belgelendirmeyi daha pahalı hâle getirmekte, üretici ve tüketiciler için maliyeti arttırmakta ve helal ürünlerin rekabet avantajının gerilemesine yol açmaktadır. Bu bakımdan HAK, helal belgelendirmenin Müslüman dünyasının ihtiyaçlarına cevap verecek bir yetkinliğe ulaşması gerektiğini savunmaktadır. Bu alandaki parçalı yapının aşılması bakımından, helal standartları ve belgelendirmesi konusunda ortak bir yaklaşım sergilenmesi ve uygulamada yeknesaklığın sağlanması gereklilik arz etmektedir. Bu yeknesaklık sağlandığı takdirde Müslüman coğrafyaları arasında gerçekleştirilecek ticarette helal belgelendirme konusunda teknik engeller ortadan kalkacak, helal ürünlere yönelik olumlu bir kalite imajı sağlanacak ve helal belgeli ürünlerde sadece Müslüman ülkelerle değil, gayrimüslim ülkelere yönelik ticarette de artış sağlanacaktır.

 
Röportajı Yapan: Merve Ay

Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) Yönetim Kurulu Başkanı/ Zafer Soylu
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@